Psy-climate
Editör: İpek Çakmak
Tasarımcı: Selen Günay
Alışkanlıklar, alışkanlıklarımız fark etmesek de bizi biz yapan eylemler. Gündelik hayatımızda bugün ne yapacaksın sorusuna verdiğimiz cevap, belki de haftalar, aylar sonrasının planları hepsi geçmişte yaptığımız alışkanlıkları değiştirmek veya ileride olmak istediğimiz kimliğe bürünmek üzerine kurulu. Bazılarımız bu konuda iyi olsa da alışkanlıkların değişime ayak uydurma gibi yetenekleri yoktur. Değiştirilmesi istenen özelliğimizi benim de karakterim böyle, yapmak istemediğimiz bir iş olduğunda havamda değilim diyerek geçiştirmek kolay, ya bu davranışlar da bize bir değişimin sonucunda gelmişse? Yaptığımız veya yapacaklarımız üzerinde etkili olan birçok etmen var ancak bunlardan bir tanesinin de hava durumu olabileceğini hiç düşündünüz mü? Mesela neden insanlar kışın hava soğuk olduğunda, yağmurlu olduğunda, dışarı çıkmadan evlerinde kahvesini alıp dinlenmeyi tercih ederken, tatil deyince insanların akıllarına yaz gelir, evde dinlenmekte bir nevi tatil değil midir? Ya enerjik olduğumuz günler? Soğuk havanın insanı dinç tuttuğu söylenir peki o zaman neden insanlar havanın sıcak olduğu zamanlar daha aktif olurlar? Böyle düşündüğümüzde nispeten diğer ülkelere göre daha şanslı olduğumuz söylenebilir çünkü yaşadığımız coğrafya bakımından dört mevsimi de dolu dolu yaşayan bir iklime sahibiz. Tabi böyle diyebilirdik, ZAMANla etkisini gösteren iklim değişikliğinin farkına varana kadar. Ne kadar her şey aynıymış, değişmeyecekmiş gibi dursa da zaman geçtikçe önceki yıllarla, bugün yaptığımız etkinlikleri karşılaştırdığımızda değişimi anlayabilecek hale geleceğiz. İleriki dönemlerde etkinlikler olarak basite indirgediğimiz bu olayların küresel boyuttaki değişimi yaşam koşullarımıza tam anlamıyla bir farklılık olarak geri dönebilir. O zaman geldiğinde ise o değiştirmekten çekindiğimiz alışkanlıklarımızın bir anda yok olduğunu görebiliriz. Günümüz koşullarında dört mevsim yaşanılan bir ülkede olmamız da bizim bu değişimin farkındalığında olmamızı güçleştiriyor. Örneğin kış mevsiminin ve kapalı havaların güneşli günlere göre daha fazla olduğu kuzey ülkelerinde kış depresyonu denilen bir psikolojik rahatsızlık gözlemleniyor. Bu rahatsızlığın biyokimyasal nedenlerinden biri vücudumuzda salgılanan serotonin hormon seviyesinin düşmesidir. Biyolojik ritmimizi düzenleyen bu hormonun eksikliğinde depresyon, enerji eksikliği, huzursuzluk gibi sonuçlar ortaya çıkıyor. Sadece kapalı ve soğuk havaların insan biyokimyası üzerinde olumsuz etkileri olduğu düşünülse de sıcak günlerin soğuk günlere göre daha fazla gözlemlendiği güney ülkelerde de mevcut sorunlar gözlemlenmektedir. Bu sorunlar psikolojik açıdan bireysel sorunların yanında toplumu etkileyen sorunlar olarak da karşımıza çıkmaktadır. Yapılan araştırmalara göre sıcak günlerde işlenen suç oranları soğuk günlere göre daha fazla. İstatiksel bakımdan incelediğimizde bir derece sıcaklık artışında günde 0,7 oranında daha fazla suçla karşılaşıyoruz. Bunları küresel iklim değişikliği açısından düşünürsek, ortalama hava sıcaklıklarının artışı için kritik değer 1.5ºC’dir ve bunun sonucunda doğal dengenin bozulmasının yanında yaşanabilecek bir diğer problem de insanların psikolojik açıdan yaşayabilecekleri adaptasyon sorunudur. Bu durum suç oranları bakımından sadece güney ülkelerini değil tüm dünya ülkelerini etkileyen bir problem haline gelir çünkü hava bölgesel değil küresel olarak değerlendirilir. Günümüzde gözle görülür etkisinin fazla gözlemlenmediği iklim değişikliğinin, ileriki dönemlerde hem yaşam koşulları hem de insan psikolojisi açısından istenmeyen problemler doğuracağı tahmin ediliyor. Yazının başına dönmek gerekirse, zamanla belirli dönemlerde yaptığımız planlardaki değişiklikler geçmişte yaptıklarımızdan daha farklı olacak gibi duruyor. Bu değişime dur demek veya bu değişime ayak uydurabilmek bizlerin elinde. Geçmişte kar oynadığınız, günleri düşünün, kar olsa da okullar tatil olsa dediğiniz günleri… şimdi de ileride bunu söylediğinizde ne anlama geldiğini bile anlamayan çocukları. Geleceğe hevesle kar yağmasını bekleyen çocuklar bırakmak dileğiyle. Ne demişler, hava ne olursa olsun, sizin havanız güzel olsun!