Yarın Bakarım
Editör: Elif başer
Fotoğraf: Abdullah Yıldız
YARIN BAKARIM
“Hayatın anlamını istemiştiniz efendim” dedim amirime. Şöyle bir baktı bana. “Buldum da,” diye geveledim. “Sen onu şu masaya bırak,” dedi. “Mesai bitti, yarın bakarım.”
Odanın kapısını kapatır kapatmaz dank etti aklıma. Ah akılsız kafam. Keşke bir kopyasını çektirseydim bırakmadan önce. Belki satabileceğim birilerini bulurdum. Hem bizim emniyet müdürünün sağlam tanıdıkları da vardı. Bu işlerle ilgilenen birisini bulurdum elbet. Bu seferki dosyada kesin para edecek özel şeyler var gibiydi. Neyse daha geçti. Artık sonraki soruşturmadan bir şeyler koparırım.
Amirimin tavrı da neydi öyle. Sırf geçen haftadan beri raporlamayı bekletiyorum diye mi “eline sağlık” bile demedi anlamadım. Kaç soruşturmadır ortaya çıkarılamayan bu gizli bilgilere erişmenin bir ödülü olmalıydı bence. Evet bütün soruşturmayı gizli yürütüyor olabiliriz. Ama insanların gözü önünde olmasa da bunun için küçük bir tebrik edilmeyi istemek fazla bi beklenti miydi Allah aşkına. O çok sevdiği başkomiser hiçbir iş yapmasa bile övgüler havada uçuşur ama bana gelince. Var ya, seneye başkomiserliğimi aldıktan sonra bi daha ’Anlam şube’ ye adımımı atarsam ben de neyim. Hayır her soruşturmada aynı şey ben bıktım artık. Her şeyi gizli gizli yapmaktan deliye döndüm resmen yeter. Geçerim ‘Hayal şube’ye misler gibi parama bakarım. Gizlim saklım da olmaz. Altıma da yeni yetme 2 tane komiser yardımcısı aldım mı, değme keyfime. Bütün soruşturmayı onlara yıkarım, sonra da dosya imha etme törenlerinde çıkıp kürsüye bi güzel düğmeye basarım, alkışları da toplarım. Hem törenlere çıka çıka emniyet müdürüyle de arayı sağlamlaştırırım. Tek kötü yanı biraz fazla yorulurum muhtemelen. ‘Anlam şube’ nin en az 40 50 katı dosya ele geçiriliyordur ‘Hayal şube’de herhalde. İnsanlar eskisi gibi değil ki artık her gün yeni bi hayal suçu işliyorlar. Ah keşke mesleğe başladığım yıllarda ‘Hayal şube’ de çalışsaydım. O zamanlar ne rahattı, millete ev arabadan başka hayal satılmıyordu. Şimdi, ulan şimdi milletin ağzı torba değil ki büzesin önüne gelen sallıyor bir şey. Herkes de dünden hazır inanmaya. Hayır atalarımız ne güzel söylemiş, ayağını yorganına göre uzat demiş, dimi. Atalarımız söylemişse vardır bir bildiği de ondan söylemiştir. Ama nerde, kim dinler onları. Biz de uğraşıp didinmesek, canımızı dişimize takıp çalışmasak bu milleti kim koruyacak bunca suçtan hiç düşünemiyorum.