Yazar: Çağan Oğuzhan CantürkEditör: İpek Çakmak Görsel Tasarım: Yelda Özcan İlk geldiğim günlerde birisi söylemişti bana, buranın İstiklal Caddesi La Rambla’dır, diye. Ben de o günden beri kafamda öyle bellemişim ki kime anlatsam, göstersem “Burası da buranın İstiklal Caddesi…”diye başlıyorum. Şehrin ana meydanlarından Plaça Catalunya’yı sahile, limana bağlayan bir cadde burası. Eskiden dereymiş, öyle diyorlar; kurumuş herhalde. Hani bizim taksimdeki bu ışıklı oyuncağı lastik gibi bir şeyle metrelerce yukarı atan amcalar var ya, onlardan bu caddede de var hatta. Yürürken burnuma...
Yazar: Çağan Oğuzhan Cantürk Editör: İpek ÇakmakGörsel Tasarımı: Pelin Nur Karabay Fotoğraf: Çağan Oğuzhan Cantürk Bu San Pedro, dedi Marina. Bu kaktüsü bir gün kesersen ve içindeki sıvıyı içersen göklerde uçmaya başlarsın. Gülmeye başladık. Bak, dedi, şu bitkinin de toprağında annemin külleri var. Birlikte yaşadığım bu kadının çılgınlığını düşünürken bir yandan tepkimi gizlemek zorundayım. “Hımm, öyle mi…” diye geçiştirdim. Bana heyecanıyla yepyeni şeyler öğrettiğinden mi, Türkiye’de kalmış birilerini hatırlattığından mı, seviyorum bu kadını. Barcelona’nın çiçekli balkonlu binalarının iç içe...
SessizlikYazar: Çağan Oğuzhan Cantürk Tasarımcı: Anıl Aydınoğlu Seviyordu. Çakmağı eline aldı. Parmağını sürtmesiyle çıkan anlık cızırtıyı, sonrasında sahneye çıkan o küçük alevin dudaklarının önünde dans edişini seviyordu. Buruk bir tebessümle, selam vermeksizin sahneden inercesine acele, o dans edişini… Ve anlık cızırtıyı da seviyordu. Hem de yeni kararmış gökyüzünün sessizliğini dinlerken daha çok seviyordu. Bulutlardan gelen… Şu kasvet yüklü, kurşuni bulutlardan, rüzgârın karanlıklara sürdüğü… Rotasız, darmadağın… Bir tane daha kalmıştı. İçer miydi onu da peşine? Bunu zaman gösterecekti. Beş dakikalık kısa bir zaman....