Yazar: Ahmet Ebubekir SanGörsel Tasarımı: İpek Çakmak Yazıyorum yine Bu yaşadıklarım içimdeki, Çocuğa hediye Şimdi kanatlarım kırık Hayalden arabam yok Sadece gerçekler Kalabalıklar güçlüler Ben tek başımayım Yalnızım Belki de yanlışım Kızgınım yüzüme Dış görünüşüme Sözlerin hala içimde yankılanır Yazarken kafamın bi’ ritim bi’ tempo Artık umrumda değil kafiyeler Olursa olur Ben müziğe bakarım Sevmezsem silerim Paylaşmam kimseyle yazdıklarımı Kalemime ihanet edemem bi’ kadına yazıp Yazıyorum artık hep kendime yazıyorum Aradığım şey nerede bilmiyorum Belki yüksek gökdelenlerin Beyaz yakalarında Belki kuytu boş sokaklarda Aramaktan yoruldum Umudum yok Ama duramam burda İçimdeki ateş sönmedi hala İyi değilim kafam dolu Tanrım söyle ne bu işin sonu Belki buldum da kaybettim Belki de senin içindeydi Ne fark...
Yazar: Çağan Oğuzhan CantürkEditör: İpek Çakmak Görsel Tasarım: Yelda Özcan İlk geldiğim günlerde birisi söylemişti bana, buranın İstiklal Caddesi La Rambla’dır, diye. Ben de o günden beri kafamda öyle bellemişim ki kime anlatsam, göstersem “Burası da buranın İstiklal Caddesi…”diye başlıyorum. Şehrin ana meydanlarından Plaça Catalunya’yı sahile, limana bağlayan bir cadde burası. Eskiden dereymiş, öyle diyorlar; kurumuş herhalde. Hani bizim taksimdeki bu ışıklı oyuncağı lastik gibi bir şeyle metrelerce yukarı atan amcalar var ya, onlardan bu caddede de var hatta. Yürürken burnuma...
Yazar: Alperen ErginEditör: İpek ÇakmakÇizim: Alperen ergin Sicim Bir varmış Bir yokmuş Zaman, iki ucu bağlı ipmiş Sicim gerilmiş, sicim gerilmiş Büküle büküle zaman Mekâna serilmiş Bir varmış Bir yokmuş Doğa, sonsuz bir ruhmuş Sicim çekilmiş, sicim çekilmiş Tükene tükene insan Kente sıkışmış Yedikule nam diyarda Yedi zindan bulunmuş Zindan derinmiş Zindan derinmiş Zindanın dibinde hasta insanat yaşarmış Bir sarmaşık parmaklığı sarmış Sarmaşık taşı delmiş Zaman akmış, zaman akmış Kuyuya dolan zaman İnsanatı bahçeye atmış Bahçede bir ruh, unutulmuş Ruh, insanata dolmuş Sicim gerilmiş Sicim çekilmiş Zindan derinmiş Zaman akmış İnsan, Her nasılsa Hatırlamış… Şehir Bir varmış, Bir yokmuş… İnsan kendini unutmuş! Doğayla türlü hallere girer olmuş. Canlılar arasından bir kavim Toplanıp bir şehir kurmuş Şehrin kara büyüsü sarmış kavmi, Şehrin...
Yazar: Atakan KolluEditör: İpek ÇakmakGörsel Tasarımı: Buket Özkılınç Roma İmparatorluğu’nda 96-180 yıllarında hüküm sürmüş imparatorlara “Beş İyi İmparator” ve döneme “Evlatlık İmparatorlar Dönemi” denir. “Beş İyi İmparator Dönemi” dendiğini de duyarız; ancak bu yazının konusu bu dönem değil. Yazının konusu bu imparatorlardan sonuncusu Marcus Aurelius. Kendisi imparator filozof olarak bilinir ve en önemli Stoacı filozoflardan biri olarak görülür. Marcus Aurelius “Eğer gerçekten sahip olduğumuz biricik şey içinde bulunduğumuz an ise; ve sahip olmadığımız bir şeyi yitirmemiz de mümkün olmadığına göre, birisinin elimizden...