SENLE BEN ARASINDA

Senle Ben ArasındaYazar: Elvan YanakEditör: Elif başerTasarım: Derya Tepe öyle çok var ettim ki yokluğunu seni gören yüreğim yabancısıdır gerçeğin konuşuyoruz zamanın içerlek hâllerinde artık ezberimdir yaşamak düşüncelerde sen diye bildiğim yazarları okuyor bu memleketin kelimelerinde kalıyorum bundandır molası yok şiirlerin bundandır saçım başım yol üstünde zamanın ömründen çalmak nedir ne toydur zaman sensizken, bilirim dokunduğumuz ömürdü, süreli ve biçimsiz yeteri kadar harlayamadığımız evin ısrarcı olmadığımız günlerin derdindeyim can ağarana kadar sevgilim köklerimi gözleyerek sana geldim er geç evlenmeli ve aklıselim yanmalıydık ur gibi kalmadan hayata karşı yan yana yaşatmalıydık ağrılarımızı ısrarcı olmalıydık sevgilim ısrarcı dağıttığımız zebra örtüler gibi defalarca toplamalıydık...

Herkes Güzel Sevemez

Herkes Güzel SevemezYazar: Esma OğuzhanEditör: Elif başerTasarım: Derya Tepe   HERKES GÜZEL SEVEMEZ Ruhuma hapsolmuş korkun Yoruyor her aklıma geldiğinde Bir zamanlar kalbimde taşıdığım, Yüreğimde sakladığım sevgiyi anımsarken. Zamanı durdurmak isterdim, hayal ettiğim gelecekte. Hapsolduğum bu dağlar arasında  Sen çiçek açtırırsın sanmıştım bozkırıma, yanıldım. Ne yazık ki kar yağdırdın göz pınarlarıma. Süphan’ın eteklerinden göle usul usul akan gözyaşlarım oldu. Keşke sevmeyi öğrenmeseydi yüreğim, Bilseydi ruhunda güzellik olmadığını  Hiç sever miydi ruhum? Annem hep haklıydı zaten! Gözlerimin içinden akan en güzel vadiler, Bu korkuyla yıkıldı içimdeki tüm sevgiyle beraber. Varlığın bile huzur vermez oldu bana Hesabını kim verecek bana, Ruhuma açtığın...

Yıldızlarası

YıldızlarasıYazar: Berke ÖzkanEditör: Beyza ÖzTasarım: Derya Tepe Yıldızlar, ışıl ışıllar demiştin, O gece yıldızlar, bizim için oradalardı, O gece bizi izleyen, aslında yıldızlardı. Baksana, dalgalar durur oldu adeta demiştin, O gece dalgalar, bana inat yok oldular, Öyle hikayeydi ki bizimkisi, Atlasam da boğulmayacağımı anladılar. Halbuki ilkbahar, ağaçlar yaprak döker oldular demiştin, O gece ağaçlar, bize ağladılar. Bu hikayenin, bir gün biteceğini anladılar. Senle zaman, durur oldu adeta demiştin, Durmuştu dünya, istemişti uzatmak geceyi, Zaman, bir lastik gibi uzamamıştı henüz. Dinliyorlardı yanıtımı, Titreyen elleriyle, Hazır oldaki bir asker gibi dümdüz. Gece sessiz, Denizler susuz, Ağaçlar yorgun, Bense bilgin, bense bilgin. “Ah güzelim, Ben...

Çok Mu Abartıyorduk Acaba?

Çok Mu Abartıyorduk Acaba?Yazar: Samet TamerEditör: Beyza ÖzTasarımcı: Derya Tepe Yürüyorduk, yine konuşarak yürüyorduk. Ne zaman yürümeye başlasak zihnimiz açılır, konuşmadan edemezdik. Hem de o gün konuşmamız gereken şeyler vardı, birbirimize anlatmamız gereken bir ton şey vardı. Anlattıkça işin içinden çıkamıyorduk, bir o tarafından bakıyorduk bir bu tarafından. Yaşadığımız dakikalarının etkisinden çıkamamıştık. Neden söylenmişti o söz, neden yapılmıştı o hareket, nasıl bu duruma gelinmişti, nedenler nasıllar… Açıklamaya çalıştıkça anlamaya çabaladıkça daha da büyüyordu gözümüzde yaşadıklarımız. Sanki az önce çok fazla şey...

Kendime

KendimeYazar: Derya TepeEditör: Beyza ÖzTasarımcı: Sümeyra Koçyiğit Duygularımın silsilesi içinde yüzüme vurup duran bir hayat akışı içinde bir yaş daha aldım, acının ve sağlığın ne kadar fiziksel ne kadar duygusal olduğunu artık kavrayamıyorum. İç içe geçen yorgunluklarım da tıpkı yapılması gereken sorumluluklar gibi, ne kadarını ben kendime ödev ediniyorum ne kadarını çevrem benden istiyor bilmiyorum. Yirmi ikinci yaşımın ilk gününde omuzlarımda sevgisinin ve çantamın ağırlığıyla sokaklarda yürüyorum. Başkaları okusun diye değil, hatta ben bile sonradan geriye dönüp okumak için değil, sadece...

Rasa

RasaYazar: Kayra MertEditör: Beyza ÖzTasarımcı: Derya tepe Oğlan uyandı.  Onu uyandıran şey göz kapaklarını delip geçercesine parlak olan ışık değil, çırılçıplak vücudunu titreten soğuktu. Canı acıyordu. Beyaz ışık kapalı gözlerini bile yakıyor, diken gibi batan soğuk bu narin bedeni parçalıyordu.  Oğlan, sonsuzluk gibi hissettiren bir süre boyunca sadece yattı. Ve tüm bu zamanda etrafında hiçbir şey değişmedi. Etrafındaki mutlak sessizlik varlığını korudu, yattığı soğuk taş zemin bir derece bile ısınmadı, rüzgar esmedi.  Ve sonra, ne yaptığının farkında bile olmadan, oğlan doğruldu.  Sanki şimdiye kadar hiç...